• TurkishEnglishGermany

Amasra

AMASRA

Adını, Kraliçe Amastris’den alan Amasra, zengin bir tarih sürecinden geçtikten sonra 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilerek Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına dahil edilmiştir. Fetihten önce Ceneviz yönetiminde kalan şehirden günümüze canlı bir ticari hayatı yansıtan pek çok sanat eseri ulaşmıştır.

Cenovalılar’ın “Çiçekli kale”, Plinius’un “Zarif ve Güzel” dediği Amasra’yı; Niketas “Dünyanın Gözü”ne, Diojen “Bir Denge”ye benzetmiştir.

Rivayete göre Amasra’nın Osmanlılarca fethi öncesinde şehre tepeden bakan Fatih, hayranlığını şöyle dile getirir: “ Lala Lala acep Çeşm-i Cihan bu m’ola?” Fetih sonrası şehirdeki iki kilise camiye çevrilir, bir kadı atanır ve Fatih’in emriyle Eflani Kalesi halkı Amasra’ya yerleştirilir. Osmanlı yönetimindeki şehir, Bolu Sancak Beyliği’ne bağlı bir merkez olarak varlığını sürdürmüş, bu dönemde şehri ziyaret eden Batılı gezginler büyük bir hayranlıkla Amasra’dan bahsetmişlerdir.

Tarih boyunca hem askeri bakımdan önemli bir üs; hem de esir ticareti yapılan, kereste, şimşir, ton balığı ve kürk ihraç eden ticari bir liman kentidir.

1940’lı yıllardan beri ev pansiyonculuğu ve çadır kampçılığının öncü kenti ve “ülkemizde turizmin başladığı yer” olarak bilinen Amasra’da, bugün de kültür ve deniz turizmi faaliyetleri sürdürülmektedir.

 AMASRA’NIN KÜLTÜREL VE DOĞAL MİRASI

Amasra Müzesi

Bugünün müze binası, 1884 yılında Deniz Lisesi olarak inşa edilmeye başlanmış fakat bitirilememiştir. 1976 yılında Kültür Bakanlığı’nca satın alınmıştır. Restorasyonu tamamlandıktan sonra müzeye çevrilmiş ve 1982 yılında hizmete açılmıştır.

Amasra Müzesi, ikisi etnografik, ikisi arkeolojik olmak üzere toplam dört teşhir salonundan oluşmaktadır.

Amasra Kalesi

Amasra Kalesi, Bizans döneminde yapılmış, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinde ciddi onarımlar görmüştür.Kale, biri Boztepe’deki Sormagir Kalesi, diğeri Amasra’daki Zindan Kalesi olmak üzere iki ana kütleden oluşmaktadır. Kale, Cenova armaları, eros, medusa, kartal gibi figürlerin yer aldığı taşlarla günümüzde bile orta çağ havası vermektedir.

Cenova Armaları

1261–1460 yılları arasında Samastro adıyla anılan Amasra’da hükümdarlığını sürdüren Cenovalılar, bu dönemde Amasra’ya konsolosları Cenova’dan, memurları ise Pera’dan atamışlardır. Bu nedenle Amasra Kalesi duvarlarında “Dük-Cenova-Konsolos” armaları görülebilir.

Fatih Camisi

9. yüzyılda Amasra Kalesi içinde bir Bizans kilisesi olarak inşa edilmiştir. Amasra’nın 1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi sırasında camiye çevrilmiştir. Döneminin tüm mimari karakteristiğini yansıtan yapı, 1887 yılında onarım görmüştür. Diğer camilerde rastlanmayan “Cuma hutbesinin kılıç çekilerek okunması” geleneği günümüzde Fatih Camii’nde yaşatılmaktadır.

 Şapel

Amasra Kalesi içinde bulunan Şapel, 15. yüzyılda camiye çevrilmiş ve 1930’da ibadete kapatılmıştır. 2002 yılında restore edilerek kültürel aktiviteler için halka açılmıştır.

 Kemere Köprü

Boztepe’deki Sormagir Kalesi’ni Amasra’daki Zindan Kalesi’ne bağlayan tek gözlü bir köprüdür. Bizans dönemine ait olan köprü 9. yüzyılda yapılmıştır.

 Bedesten

Sahilden 1,5 km içeride bulunan Bedesten, MS 1. yy sonları ve 2. yy başlarında yapılmıştır. Roma Eyalet Meclis Sarayı olarak inşa edilen yapının, sonradan ticari amaçlarla kullanıldığından Bedesten adını aldığı sanılmaktadır. 18 X 45 metrelik boyutuyla 5 nefli bir yapıdır.

 Kuşkayası Yol Anıtı

Amasra-Bartın karayolu üzerinde, Amasra’ya 4 km uzaklıktaki anıt, Gaius Julius Aguilla tarafından Roma İmparatoru TiberiusGermanicusClaudius adına M.S. 41–54 yılları arasında yaptırılmıştır.

Anadolu’da tek olduğu bilinen anıt, kayalara oyulmuş insan figürlü başsız bir heykel, hâkimiyeti sembolize eden bir Roma kartal figürü, iki kitabeden oluşmaktadır.

Kitabelerde “Devletlerarası barış ve dostluk adına ve İmparator Germanicus’unhâkimiyeti anısına, GaiusJulıusAquila dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı” ibaresi bulunmaktadır.

.AMASRA’YA NASIL ULAŞABİLİRİM?

Amasra’yı iç bölgelere bağlayan üç ana karayolu bağlantısı vardır. Bunlar:Yeniçağa(Bolu) üzerinden E-80 Otoyolu ile E-5 devlet yoluna ulaşılarak, Mengen-Zonguldak-Devrek-Çaycuma-Bartın istikametinde ilerlenen yolla; Bartın’dan 17 km. sonra Amasra’ya ulaşılır.

Gerede üzerinden E-80 otoyolu ile E-5 devlet yolu kullanılarak, Karabük-Safranbolu üzerinden Bartın oradan da Amasra’ya ulaşılır.

Ilgaz dağları daha sonrada Küre Dağları geçilerek Abana kıyılarına ulaşılır. Abana’dan İnebolu-Cide-Kurucaşile-Tekkeönü ve Amasra’nın doğal plajları Çakraz ve Bozköy istikametinden Amasra’ya ulaşılır. Bu yollar üzerinden Amasra; Zonguldak’a 103 km.(1,5 saat), Ankara’ya 295 km.(4,5 saat), İstanbul’a 436 km.(6,5 saat), Bartın’a 17 km.(25 dakika) uzaklıktadır.

   

03 Temmuz 2019 3889 okunma